Kur'an in emrettiði zekat, mezheplerin öðrettiði zekat.
Bir sitede zekât ile ilgili bir yazý okumuþtum. Doðrusu bu yazýyý Kur’an ile karþýlaþtýrdýðýmda, bizlerin hadis adý altýnda her þeye hemen inanmayýp, söylenenlere dikkatle yaklaþýp, Kur’an ile karþýlaþtýrmamýz ve onun süzgecinden geçirmemiz gerektiðini, çok daha iyi anladým. Zekât konusu ile ilgili yazýmý yazarken, istedim ki birlikte bu konuyu, Kur’an ayetleri ile onun ýþýðý altýnda düþünelim. Allah Kur’an da bakýn ne diyor, bizlere gönderdiði rehber için.
Kamer 17: Andolsun biz, KUR’AN'I ÖÐÜT ALMAK ÝÇÝN KOLAYLAÞTIRDIK. Öðüt alan yok mudur?
Kamer 22: Yemin olsun ki biz, KURAN'I ÖÐÜT VE ÝBRET ÝÇÝN KOLAYLAÞTIRDIK. Fakat düþünen mi var?
Kur’an da ki bu iki ayeti okuduðumuzda, Rabbimiz in bizlere gönderdiði, Ýslam dinini/Kur'an ý bizler için kolaylaþtýrdýðýný, açýk bir þekilde belirtiyor. Bu yazýmý yazmaya neden olan bir sitede, zekât konusunda yazýlmýþ yazýda dikkatimi çeken sözleri, önce sizlerle paylaþmak istiyorum.
"Zekâtý verilen malýn üreyeceði, bereketleneceði ve temizleneceði Kuran-ý Kerim’de beyan olunmuþtur."
Gerçekten ne güzel sözler. Doðrudur zekâtý verilen malýn, ya da paranýn üreyeceði, bereketleneceði, esas önemlisi hayrýnýn görüleceðidir. Gelelim yazýlan yazýnýn diðer bölümlerinde, anlatmak istediði bilgilerden, önce alýntý yapalým, bakalým yukarýdaki örneði Kur'an dan verenler, devamýnda Kur'an dan mý istifade ediyorlar.
"Fýkýh lisanýnda ise; “Bir malýn, dini usullere göre tayin edilen miktarýný, Müslüman zenginin SENEDEN SENEYE, zekât alabilecek sekiz sýnýftan birine temlik etmesi; yani hiçbir menfaat ve istifade alâkasý olmamak üzere vermesi demektir."
Yine yazýda, zekâtýn miktarý konusunda bir bilgi verilmiþ. Bakýn zekâtý, nasýl vereceðimiz anlatýlýyor.
"Tüccarlar, satmak için bulundurduklarý malý senede bir defa sayýp, deðerini hesap ederler. Borçlarýný düþer, alacaklarýný ilave ederler ve KALAN MÝKTARIN KIRKTA BÝRÝNÝ ZEKÂT OLARAK VERÝRLER. (% 2.5), Öþür arazisinde yetiþen mahsul senenin çoðunda yaðmur ve nehir suyu ile sulanýyorsa ONDA BÝRÝNÝ (%10), eðer kova, dolap ve hayvan gibi vasýtalarla sulanýyorsa YÝRMÝDE BÝRÝNÝ (%5) öþür (zekât) olarak vermek icap eder.
Zekât, malla alakalý bir ibadettir. SENEDE BÝR DEFA, Kuran-ý Kerim’de bildirilen yerlere verilir. "
Deðerli kardeþlerim bu yazdýklarým, bir sitede zekât ile ilgili yazýnýn özetidir. Aslýnda yýllardýr bizlere zekât konusunda anlatýlanlarýn da, bir özeti demek doðru olacaktýr. Elbette bu bilgilerin hiç birisi Allah ýn emri deðil, nefislerimizde uydurduðumuz bir inancýn eseridir.
Gelelim Allah ýn in Kitabý KUR’AN a, o ne diyor acaba zekat konusunda. Yazýmýn baþýnda Allah ýn, Ýslam ý ve Kur’an ý öðüt alabilmemiz için, kolaylaþtýrdýðýný söylediði ayetlerini hatýrlattým sizlere. Okuduðumuz yazýda Fýkýh lisanýnda zekâtýn, ZENGÝNÝN SENEDEN SENEYE VERÝLECEK bir farz görev olduðu yazýlýyor. Bu bilgi asla ve asla Kur’an da yoktur. YANÝ ZEKÂT YILDA BÝR KEZ VERÝLEN BÝR FARZ GÖREV DEÐÝL, HER ZAMAN GEREKTÝÐÝ HER VAKÝTTE, YOKSULA VERÝLEN BÝR FARZ GÖREVDÝR, ÝBADETTÝR. Ýþte beþerin yarattýðý fýkýh inancý, böyle yanlýþlarla dolu. Bunu asla hiç kimse, bu þekilde sýnýrlayamaz.
Yýlda bir fakiri hatýrlamak, Kur’an öðretisine ve de Allah ýn Kur’an da bizlere anlattýðý hiç bir ayetine uymadýðý gibi, Allah ýn adaletine de asla sýðmaz. Peygamberimizde Kur’an dýþýndan, Kur’an adaletine uymayan bir hüküm vermeyeceðine göre, bu düþünce ve bilgiler, peygamberimize de atýlan açýk bir iftiradýr.
Yazýlanlara bakýlýrsa, yýlda bir alacak ve borçlarý hesap ettikten sonra deniyorsa, bu ancak o günkü devlete verilen vergiden baþka bir þey olamaz. Zekât ise kazancýndan yani bizzat kar ettiðinden fakirlere, yoksullara maddi durumu olmayanlara gönülden vereceðin para ya da maldýr ya da her konuda yardýmdýr diyebiliriz. BURADA KAR ZARAR HESABI, KESÝNLÝKLE YAPILMAZ. Çünkü bir verip bin almak, bu dünya hesabýna da uymaz. Allah ýn çok önem verdiði ve birçok kez zikrettiði, zekât konusunda da Kur'an, gereken açýklamalarý yapmýþtýr. Þimdi onlara bakalým.
Tevbe 60: Sadakalar/zekâtlar Allah'tan bir farz olarak ancak, yoksullara, düþkünlere, zekât memurlarýna, gönülleri ýsýndýrýlmýþ olanlara, kölelere, borçlulara, Allah yolunda çalýþýp cihad edenlere, yolda kalana/toplumun bitirilemeyen iþlerine aittir. Allah hakkýyla bilen, iþini yerli yerince yapandýr. (Bayraktar Bayraklý meali)
Kur’an da geçen zekât, sadaka ve hayýr yapma konusu, farklý anlamlarda deðildir. Hepside olmayana, ihtiyacý olana vermek anlamýndadýr. Çünkü infak yani vermenin, tarifi tektir ayrý ayrý açýklamasý yoktur. Ayet sadakanýn yani zekâtýn, kimlere verileceði konusunda çok net açýklama yapýyor ve farz bir emir olduðunu söylüyor. Gelelim zekâtýn ne kadar verileceði konusuna. Allah, biz her þeyden nice örnekleri, deðiþik ifadelerle verdik ki anlayasýnýz diyorsa hayrýmýzý, zekâtýmýzý, sadakamýzý da nasýl vereceðimizi, mutlaka bizlere Kur’an da açýklamýþtýr. Açýklanmayan bir bilgiyi, asla dinin asli unsuru yapamayýz, lütfen bu mantýðý asla unutmayalým.
Bakara 215: Sana Allah yolunda ne harcayacaklarýný soruyorlar. De ki: “HAYIR OLARAK NE HARCARSANIZ O, ana-baba, akraba, yetimler, fakirler ve yolda kalmýþlar içindir. Hayýr olarak ne yaparsanýz, gerçekten Allah onu hakkýyla bilir.” (Diyanet meali)
Bakýn nekadar açýk ve basit bir þekilde, hayýr olarak gönlünüzden ne koparsa, okadar diyerek özellikle bizlere býrakýyor. Peki neden bizlere býrakýyor? Allah bizleri imtihan ediyor da ondan. Ayrýca ayette, hayýrlarýmýzý kimlere vereceðimiz konusunda, daha da detaya giriyor. Dikkat ederseniz herhangi bir sýnýrlama asla yok. Çünkü imtihanýmýzýn en önemli kýsmý, özgür irademizle vereceklerimizdir. Bakýn þimdide gelirimizden nasýl vereceðimiz konusunda, çok net bir açýklama daha yapýyor Bakara 219. ayette. Ýki farklý mealden yazalým.
"Yine sana Allah yolunda ne harcayacaklarýný soruyorlar. De ki: “ÝHTÝYAÇTAN ARTA KALANI.” Allah, size ayetleri böyle açýklýyor ki düþünesiniz."
"[Allah yolunda] neyi harcayacaklarýný sana sorarlar. De ki: “O'NUN ÝÇÝN AYIRABÝLECEÐÝNÝZ HER ÞEYÝ.” Böylece Allah mesajlarýný size açýklýyor ki tefekkür edebilesiniz."
Gördünüz mü dostlar, ne diyor Rabbimiz, kazancýnýzýn size ve bakmakla yükümlü olduklarýnýza yeterli olanýndan artanýný verin. Sizi zorlamayacak þekilde infak edin. Hayýr için gönülden ne kadar ayýrabilirseniz diye açýkça bildiriyor. HANÝ YILDA BÝR GELÝR GÝDER HESABI NEREDE? Kim çýkardý yýlda bir fakire zekât vereceðimizi? BÝRÝLERÝ GÜZELÝM ÝSLAM DÝNÝNÝ, FIKIK SÝLAHIYLA, NE HALA GETÝRMÝÞ ÇOK YAZIK.
Ýþte Rabbimiz in adaleti, ne güzel açýklamýþ. Ama hala bu ayeti gördükleri halde, eeee ne kadar vereceðiz peki, bak belli deðil, deme gafletini göstermekteyiz. Demek ki Allah ne kadar zekât vereceðimizi, ne kadar hayýr yapacaðýmýzý bizlere býrakmýþ, ama bol bol vermemiz içinde, Kur’an da birçok tavsiyelerde bulunmuþtur. Gönülden ve kendi isteðimizle malýmýzdan, paramýzdan fakirlere ayýrmak, sanýrým imtihanýmýzýn en zor kýsmý olsa gerek.
Gelelim bizlere öðretilen zekâtýn adaletine. Okuduðum yazýda tüccar kazandýðý net paranýn %2,5 (1/40) ýný zekât olarak verecek, köylü ekip biçtiði mahsulün eðer yaðmur sulamýþsa %10 unu (1/10) eðer kendi sulamýþsa %5 ini (1/20) zekât olarak verecek diyordu. Basit hesapla zengin tüccar, köylüden dört kat eksik, yani köylü kardeþim tüccardan dört kat fazla zekât verecek öylemi? Doðrudur bu Allah ýn adaleti deðil, beþerin adaleti çok normal.
Günümüzde devlet bile bu adaleti uygulamýyor, hiç þaþýrmamak gerek. Ýþin en kötüsü de, her kez bir yýlýn sonunda yaptýðý bilânçoya göre, yýlda bir fakirlere zekâtýný vereceðini söylemeleri. Doðrusu 364 gün fakiri düþünme 1 gün hatýrla. Bu þekilde Rabbimiz in huzuruna gidersek, ne olur dersiniz dostlar bizlerin hali? Bu bilgiler Kur’an adaletine sýðmadýðý gibi, akla-mantýða da sýðmaz. Bu bilgiler Kur’an dýþý bilgilerdir, batýl ve hurafedir. Peygamberimizin de onay vermesi mümkün deðildir. Yine birkaç ayeti hatýrlatmakta yarar var.
Ýsra 36: Hakkýnda bilgin olmayan þeyin ardýna düþme! Çünkü kulak, göz ve gönlün hepsi bundan sorumlu tutulacaktýr.
Ankebut 51: Karþýlarýnda okunup duran bir kitabý sana indirmiþ olmamýz onlara yetmiyor mu? Bunda, inanan bir toplum için elbette ki bir rahmet ve bir öðüt vardýr.
Zühruf 44: Doðrusu Kur'an, sana ve kavmine bir öðüttür. ÝLERÝDE ONDAN SORUMLU TUTULACAKSINIZ.
Yaradan, hakkýnda emin olmadýðýn bilginin ardýna düþme, diye bizlere öðüt veriyor. Devamýnda da, doðrusu bize kýzgýnlýðýný belli edercesine, Karþýnýzda okunan kitap sizlere yetmiyor mu diyor. En son yazdýðým ayette de, son noktayý koyuyor aslýnda Rabbimiz. BU KÝTAPTAN SORUMLUSUNUZ.
Sormak isterim, madem Kur’an dan sorumluyuz, Kur’an ýn neresinde yazýyor yýlda bir zekat vereceðimiz? Biliyorum söyleyemiyorsunuz, ama aklýnýzdan geçenleri tahmin edebiliyorum. Herkes kendisinden sorumludur, kimin nereye ve nasýl iman ettiði, kendisini ilgilendirir, çünkü hesabýný kendisi verecektir.
Dikkat ettiniz mi, Zekât konusunda Allah ýn adaleti ne diyor, beþerin rivayet ve saný adaleti ne diyor. Rabbimiz Zekât/sadaka ibadeti konusunda bizlere Kur’an da, ne yaparsan onun karþýlýðýný kat kat veririm diyor ve baþak örneðini veriyor. Yani bana 1 verirsen, sana yüzlerce misli iade ederim diyor.
Bakara 261: MALLARINI ALLAH YOLUNDA HARCAYANLARIN DURUMU, YEDÝ BAÞAK BÝTÝREN VE HER BAÞAKTA YÜZ TANE BULUNAN BÝR TOHUM GÝBÝDÝR. Allah, dilediðine kat kat verir. Allah, lütfu geniþ olandýr, hakkýyla bilendir. (Diyanet meali)
DEMEK KÝ ZEKÂTI VE VERECEÐÝMÝZ YARDIMI RABBÝMÝZ, ÝNSANLARIN ÖZ ÝRADESÝNE BIRAKIYOR VE BÝZLERÝ SINIYOR VE TEÞVÝK EDÝYOR. Ýnfak etmeyi, yani zekât vermeyi hayýr yapmayý, Rabbimiz kendisine bir borç vermek olarak gösteriyor bizlere Kur’an da. Bakýn sizce bundan güzel bir örnek olabilir mi?
Bakara 245: KÝMDÝR ALLAH’A GÜZEL BÝR BORÇ VERECEK o kimse ki, Allah da o borcu kendisine kat kat ödesin. (Rýzký) Allah daraltýr ve geniþletir. Ancak O’na döndürüleceksiniz. (Diyanet meali)
Demek ki kefenin cebi varmýþ. Yaþarken malýmýzý, paramýzý Allah rýzasý için hayýrlarda kullanýrsak, huzura gittiðimizde bu yolla geri alacaðýmýzý, Rabbimiz bu þekilde müjdeliyor. Tabi anlayana, anlamak isteyene.
Bazý gerçekleri doðru görebilmemiz için, Allah ýn ipine sarýlmalýyýz, batýlýn ve rivayetlerin deðil. Rehberimiz Kur’an ise, gözler aydýnlýktýr doðruyu görür. Eðer rehber beþer ve onun adaleti ise, þaþmasý da çok normaldir. Hesabýn görüleceði o çetin gün þaþmak, üzülmek istemiyorsak, Allah ýn rehberine sarýlalým.
Kur’an ý anlayarak okuyan, üzerinde dikkatle düþünen, tebliði bizzat aracýsýz Rahman dan alýr ve aldatýlmadan Rabbin doðru yolunda ilerler. Kur'an ý anlamadan okuyan, Allah ile arasýna aracýlar veliler sokan, gittiði yolun Allah a ulaþacaðýndan asla emin olamaz. Gelin Rabbin ayetinde öðüt verdiði gibi, EMÝN OLMADIÐINIZ BÝLGÝLERÝN ARDINDAN GÝTMEYÝN, diyen Yaradan a kulak verelim.